ÇİFT TERAPİSİ NEDİR? NE DEĞİLDİR?

İlk kez çift terapisine gitmek hem merak hem de kaygı içerebilir. Çift terapisine dair duyduklarınızı kafanızın bir kenarından teyit ederken “Acaba bu bize göre mi? İyi gelir mi? Zaten kavga ediyoruz orada ne konuşacağız? Yoksa meseleleri açmamak mı daha iyi?” gibi düşünceler zihninizden geçebilir. Çift terapisi en temelde; ilişkisel durumları tümüyle incelemek, evlenmek, boşanmak, sevgili olmak ve flört etmek gibi ilişkinin her evresinde ilişki kalitesini artırmak amacıyla ilişkiye yönelik çözümlemek istenilen konuları ele alan bir terapi yöntemidir. Bu süreç bir yargı süreci değildir. Yani terapist tarafından eleştirilmez, yargılanmaz ya da hak dağıtımı gibi bir işleyişte gitmez. Çift terapilerinin en önemli noktalarından birisi; kişilerin iyi, kötü insan olmalarını ya da doğru, yanlış yaptıklarını duyacakları bir yer olmamasıdır. Yani sizler kendi hayatlarınızda iyi, sevilen, sayılan bir insan olabilirsiniz ancak çift terapisinin baktığı yer bu değildir. İki kişinin birbiriyle kurduğu ilişki iyi olmayabilir ve çift terapisi bunu çözümlemeye yardımcı olur. Kişilerin bireysel konularına değil, ortak paydadaki ilişkiyi konu alır. Bazen çiftler birbirlerini eleştirmek ya da şikayet etmek için çift terapisine başvururlar, ancak bu terapi yöntemi çiftlerin arasındaki ilişkiyi gözlemler ve bir tarafın haklı ya da haksız olması çift terapisinin konusu değildir.


Çift terapisi denildiğinde sadece ilişkide sorunlar olduğunda başvurulan bir alan değil; ilişkinin doyumunun, kalitesinin, sürdürülebilirliğinin artırılması anlamına da gelmelidir. Nitekim az önce söz ettiğim gibi çoğu ilişkiler kişilerden ziyade birbirleriyle kurdukları ilişkilerin hatalı olmasından dolayı can çekişmektedir. Bu süreçte nelerin aykırı, nelerin ortak olduğunu anlamak ve neden aykırı durabildiklerini anlamaya çalışmak tek başına çiftler için kolay olmayabilir. Çift terapisti kimsenin özel hayatını merak eden, sizi eleştirmek ya da onaylamak için dinleyen bir kişi değildir. Kişinin, durumu ne kadar aykırı olursa olsun onu destekleyerek, uyumunu kendi insanlık durumuna uygun olan koşula yönlendirmek ve kendilerine uygun yaşam biçimlerini bularak bunu uygulamalarına yardım etmektir. Böylece kişi hem kendini hem de kurduğu ilişkiyi keşfetme yolunda bir yolculuk ortaklığı yaşamaktadır. Bu süreç kalıcı değişimin, aranan cevapların, çözüm yollarının başlangıcıdır.

Özellikle, aile hayatına başlarken iyi günde kötü günde diye söz verilen ortaklığın zaman zaman destek alması, kendini yenilemesi ya da onarılması her aile kurumu için bir ihtiyaçtır. Evlilik ve aile yaşamında birçok açıdan sorunlar yaşanabildiği gibi her ailenin problemi de kendine özel ve biriciktir. Çiftler iletişim sorunları, sorumluluklar, sınırlar, ayrılık kararları, çocuk ile ilgili ya da aileleri ile ilgili birçok sorun nedeniyle başvurabilir. Çoğu çift terapisti süreci karı koca ile birlikte gerçekleştirirken, uygun gördüğü takdirde bir süre bireysel seans şeklinde de ya da ayrı ayrı şekilde de sizi görebilir.


Çift terapisi gerileyici değil aksine ilerleyici özellikte olup, danışmanlık almanın utanılacak, çekinilecek ya da ayıplanacak bir durum olmadığını unutmamak gerekir. Bu süreçte motivasyonunuz ve inancınız çalışmaya engel olmak yerine, destekleyici olduğunda daha hızlı ilerlenebilir.


Ve unutulmaması gereken bir şey de özellikle çift terapilerine ikna ederek değil partnerinizle hem fikir olarak gelinmesidir. Bir ikna süreci olmadığı gibi çiftin aynı kararda olması da terapiyi uygulamak için en önemli husustur.